Türkçe: Kitabım

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde…., gaz lambasının titreyen ışığı altında oturmuş yaslı kadının yüzünün deltasında kaybolan, etrafında toplanan çocukların meraklı bakışlarında ki yolculukta asili kaldı düşlerim.

De lori lori kuremin lori…. nineleriyle sallanırken beşikte çocukluğum. Sihirli bir masaldı benim için soğuk karanlık gecelerinde içimi ısıtan o gizemli sözcükler.

Unutulmaz ve melodisi yapılmamış doğa sesleriyle uzun kış gecelerinde bitmek tükenmek bilmeyen doğanın sesiydi, masalın ahengiyle bütünleşip beni benden alıp geçmişin unutulmayan efsanelerin kahramanı yapan uykularımda…

Gecenin zifiri karanlığını yırtıp parçalayan kurt ulumaları, köpek havlamalarıydı beni sarsıp gerçek hayatin görülmeyen yüzüydü, beni masalın gizemliliğinden çekip çıkaran…

Geçmişe duyduğum bu tarifi imkansız özlem ve öğrenme merakı masallarla başlayıp, halk (klasik) danslarına (raks, oyun, kırıntı….) olan ilgim, ki bu ilgim sadece kursiyer boyutuyla sinirli kalmayıp, eğitici boyutuyla da devam etti-halen de devam etmekte. Bu alanda yoğunlaştırılmış bir sekilide ilgilenen kilsilerle olan ilişkim, yapmış olduğum radyo programlarının (İstanbul Ulusal FM ve Çevre Radyo) etkisiyle kendimi folklor dünyasının gizemliliği içinde bulmama neden oldu. Bunun ürünü olarak ilk çalışmam olan FOLKLORA BAKIŞ’a başladım.

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde…., gaz lambasının titreyen ışığı altında oturmuş yaslı kadının yüzünün deltasında kaybolan, etrafında toplanan çocukların meraklı bakışlarında ki yolculukta asili kaldı düşlerim.

De lori lori kuremin lori…. nineleriyle sallanırken beşikte çocukluğum. Sihirli bir masaldı benim için soğuk karanlık gecelerinde içimi ısıtan o gizemli sözcükler.

Unutulmaz ve melodisi yapılmamış doğa sesleriyle uzun kış gecelerinde bitmek tükenmek bilmeyen doğanın sesiydi, masalın ahengiyle bütünleşip beni benden alıp geçmişin unutulmayan efsanelerin kahramanı yapan uykularımda…

Gecenin zifiri karanlığını yırtıp parçalayan kurt ulumaları, köpek havlamalarıydı beni sarsıp gerçek hayatin görülmeyen yüzüydü, beni masalın gizemliliğinden çekip çıkaran…

Geçmişe duyduğum bu tarifi imkansız özlem ve öğrenme merakı masallarla başlayıp, halk (klasik) danslarına (raks, oyun, kırıntı….) olan ilgim, ki bu ilgim sadece kursiyer boyutuyla sinirli kalmayıp, eğitici boyutuyla da devam etti-halen de devam etmekte. Bu alanda yoğunlaştırılmış bir sekilide ilgilenen kilsilerle olan ilişkim, yapmış olduğum radyo programlarının (İstanbul Ulusal FM ve Çevre Radyo) etkisiyle kendimi folklor dünyasının gizemliliği içinde bulmama neden oldu. Bunun ürünü olarak ilk çalışmam olan FOLKLORA BAKIŞ’a başladım.